Yapay zeka aracı ile özetlenmiştir
Tedarik zinciri, hammaddeden nihai ürüne kadar geçen tüm aşamaları kapsayan ve işletmelere maliyet kontrolü, verimlilik, müşteri memnuniyeti ve sürdürülebilirlik gibi avantajlar sağlayan bir süreçtir. Bu zincir, talep yönetimi, satın alma, üretim, stok ve depo yönetimi gibi aşamalardan oluşur. Dijitalleşme ve Endüstri 4.0 ile desteklenen akıllı SCM çözümleri, süreçleri optimize ederek esneklik ve hız kazandırır. Gelecekte yapay zeka ve makine öğrenimi destekli analizlerin kullanımıyla tedarik zincirleri daha dinamik hale gelecek; müşteri geri bildirimleri entegre edilerek müşteri deneyimini daha da iyileştirme fırsatı doğacaktır.
İçindekiler
1. Tedarik zinciri nedir?
2. Tedarik zinciri aşamaları
3. Tedarik zinciri yönetimi nedir?
4. Tedarik zincirinde karşılaşılan zorluklar ve çözümleri
5. Dijital tedarik zinciri ve endüstri 4.0
Tedarik zinciri, kendine has aşamaları olan ve doğru kurgulandığında işletmelere farklı yönlerden avantajlar sağlayan organizasyonel yapıdır. Ürünlerin hedef pazarlara tedariği için oluşturulan zincirin her halkası, işletmenin odak konusuna göre farklı özellikler taşır. Yapının kurulumu esnasında atılacak doğru adımlarla markanın bulunduğu sektörde rakiplerini geride bırakarak öne çıkması sağlanabilir.
Tedarik zinciri (Supply Chain), bir ürünün hammadde halinden son kullanıcıya ulaşıncaya kadar geçtiği tüm süreçleri ifade eder. Terim aynı zamanda süreçlere dahil olan tüm tarafları kapsar. Geleneksel bakış açısıyla tedarik zincirine katılan taraflar üretici, tedarikçi, lojistik hizmet sağlayıcı, perakende satış kanalı ve son kullanıcı şeklinde sıralanabilir.
Tedarik zinciri, katılımcılarından da anlayabileceğiniz üzere ürün hareketlerinin, bilgi akışının, maliyetlerinin yönetimiyle doğrudan alakalıdır.Peki, ürün veya hizmetin tedarikçiden son tüketiciye ulaşmasına kadarki süreç, ticari organizasyonlar için neden önemlidir? İşte bu soruya verilebilecek ideal yanıtlar:
Sürdürülebilirlik odaklı tedarik zinciri uygulamaları, çevresel etkilerin azaltılmasına doğrudan katkı sağlar. İşletme, yürüttüğü politikalar sayesinde çevre dostu profile sahip olabilir. Tedarik zinciri aracılığıyla çevresel ve sosyal düzenlemelere uyum sağlanması, işletmenin hem yasal hem de etik standartlara uygunluğunu pekiştirir.
Tedarik zinciri, çok katmanlı yapıya sahiptir. Tedarik sürecinin son kullanıcıya kadarki her adımını kapsayan zincirin aşamalarını şu şekilde sıralayabilmek mümkündür:
Talep ve sipariş yönetimi, tedarik zincirinin ilk halkasını oluşturur. Talep yönetimi (Demand management), işletmenin ürün veya hizmetlerine yönelik ileri tarihli talepleri tahmin etmesini ve anlamasını kapsayan yönetimsel süreçtir. Sipariş yönetimi (Order management) ise müşteri taleplerinin alınıp işlenmesi, izlenmesi ve teslim edilmesi adımlarını kapsar.
Talep ve sipariş yönetimi süreçleri, ERP ve CRM yazılımlarının kullanımıyla rahatlıkla daha verimli hale getirilebilir. Entegre sistemlerin kullanımıyla ortaya çıkan bu fayda; verimlilik, stok maliyetlerinde azalma, müşteri memnuniyeti gibi sayısız yan kazanımın önünü açar.
Satın alma veya orijinal adıyla “Procurement”, işletmenin üretim sürecinde kullanacağı materyali dış tedarikçilerden temin etmesi sürecidir. Söz konusu süreç dahilinde hammaddelerin, yarı mamullerin, bileşenlerin, tamamlayıcı ürünlerin ve hizmetlerin alımı gerçekleştirilir.
Satın alma süreci, tedarik zincirinin en önemli aşamalarından bir olarak nitelendirilir. Zira maliyetlerin yönetilmesi, kalite kontrolü, tedarikçi ilişkileri ile doğrudan ilişkilidir. Satın alma, kendi içerisinde ihtiyaç belirleme, tedarikçi araştırması, teklif toplama, sözleşme yönetimi gibi aşamalara sahiptir.
Üretim, satın alma sürecinde tedarik edilen materyallerin işletme hedefleri doğrultusunda nihai ürüne dönüştürüldüğü aşamadır. Tedarik zincirinin bu kritik adımının sorunsuz tamamlanması işletmenin verimliliği, maliyet yapısı, ürün kalitesi ve müşteri memnuniyeti açısından olumlu etki sağlar.
Üretim sürecinde ilk olarak planlama yapılır. Planlama safhasını hammadde ve kaynak tedariği takip eder. Üretim gerçekleştikten sonra ortaya çıkan nihai ürün, kalite kontrol ve paketleme süreçlerinden geçer. Depolama ve stok yönetimi ile devam eden üretim aşaması, dağıtım hazırlığı ile tamamlanır.
Stok yönetimi, temel hatlarıyla bir kontrol ve optimizasyon süreci olarak tanımlanabilir. Üretim sürecinde kullanılmak üzere stoklanan tüm hammaddeler ve yarı mamuller, bu süreç dahilinde izlenir. Stok yönetiminde ayrıca üretim bandından çıkan nihai ürünler ile yedek parçaların takibi gerçekleştirilir.
Stok yönetimi ne kadar düzgün yapılırsa, tedarik zincirinin diğer bileşenlerinin verimliliği o kadar artar. Bundan dolayı süreç dahilinde stok değerleme, hız analizi gibi hesaplamalar yapılır.
Verimli bir depo yönetimi stratejisinin uygulanması, operasyonel etkinliğin artması ve maliyetlerin kontrol altında tutulması avantajlarını beraberinde getirir. Çünkü tedarik sürecinin sondan bir önceki halkası; eldeki malzemelerin, ürünlerin ve diğer envanterin güvenli biçimde saklanmasına odaklıdır.
Depo tasarımı ve yerleşim, bu sürecin başarısında en önemli role sahip detaydır. Performansın ölçümlenmesi içinse çeşitli göstergeler izlenip gerekli noktalarda iyileştirmelere tabi tutulur. Böylece siparişler, doğru ve hızlı işlenerek müşterilere zamanında ulaştırılabilir.
Sevkiyat sürecinde, üretildikten sonra depolarda tutulan ürünler son kullanıcılara, dağıtım merkezlerine veya diğer aracılara teslim edilir. Bu kapsamda lojistik, taşıma, dağıtım faaliyetleri gerçekleştirilir. Tedarik zincirinin son aşamasında ürünlerin doğru, zamanında ve güvenli teslimi önemlidir.
Sipariş onayı ile başlayan bu süreç; paketleme, yükleme, taşıma, teslimat ve geri bildirim adımlarını içerir. Ürünlerin farklı bir ülkeye gönderimi söz konusuysa sevkiyat aşamasında gümrük işlemlerinin yapılması gerekebilir. Süreç dahilinde ayrıca iade ve değişim politikalarına uygun aksiyonların alınmasına ihtiyaç duyulabilir.
Tedarik zinciri yönetimi (Supply Chain Management – SCM), malzemelerin ve bilgilerin çeşitli süreçler boyunca akışını optimize eden sistematik yaklaşımdır. SCM aşamaları dahilindeki süreçlerde tedarikçiler, üreticiler, lojistik merkezleri ve perakendeciler etkin role sahiptir. Hatta zincirin son halkası olarak nihai tüketiciler sayılabilir. Zira son kullanıcılar, sağladıkları geri bildirimler sayesinde tedarik zincirinin optimizasyonuna katkıda bulunur.
Maliyetlerin düşürülmesi, verimlilik artışı ve müşteri memnuniyetinin sağlanması gibi amaçların güdüldüğü tedarik zinciri yönetimi, çeşitli bileşenleri bünyesinde barındırır. Bunlar:
Tedarik zinciri yönetiminde verimliliği artırmak ve maliyetleri azaltmak için çeşitli stratejiler uygulanabilir. Örneğin, lojistik süreçleri optimize edilerek her iki hedefe rahatlıkla ulaşılabilir. Bunun için halihazırda kullanılan rotalar yenilenebilir. Depoları, dağıtım bölgelerine kolay ulaşılabilecek noktalardaki seçenekler arasından seçmek de benzer etkiler sağlayabilir.
Verimlilik artışının yanı sıra maliyetleri düşürmek amacıyla tedarikçilerle iş birlikleri kurulabilir. Böylece potansiyel maliyet tasarrufu fırsatları daha kolay biçimde belirlenip uygulanabilir. Tabii tüm bu stratejik unsurlara ek olarak sürekli iyileştirme bir şirket kültürü haline getirilebilir. Kesintisiz şekilde bu konuya odaklanan organizasyonlar, iş akışlarını düzene sokarak tedarik zinciri boyunca etkinliği artırabilir.
Çeşitli faktörlere bağlı olarak tedarik zincirinde çeşitli zorluklar yaşanması son derece doğaldır. Süreç dahilinde meydana gelebilecek aksaklıkları akışına bırakmak yerine çözümlerine odaklanmak gerekir. Böylece olumsuz durumlarla yeniden karşılaşma ihtimali düşer. İşte tedarik zincirinde en sık karşılaşılan zorluklar ve çözümleri:
Talep dalgalanmaları: Talep tahminlerindeki hatalar, tedarik zinciri yönetiminde karşılaşılan başlıca zorluklardandır. Mevsimsel değişiklikler ile ani talep artışları da yönetim sürecinde aksamalara yol açabilir. Bu tür durumlara karşı veri analitiği ve makine öğrenmesi yöntemleriyle kapsamlı talep tahminleri oluşturulabilir. Esnek stok yönetimi ve üretim anlayışı ise diğer çözüm yoludur.
Tedarikçi kaynaklı sorunlar: Kimi zaman tedarikçi ilişkilerinde zayıflıklar ortaya çıkabilir. Tedarikçinin kendi iç dinamiklerine bağlı tutarsızlıklar meydana gelebilir. Tedarikçi kaynaklı sorunların çözümü için performans izleme politikaları hayata geçirilebilir. Birden fazla tedarikçi ile iş birliği kurularak tutarsızlık sorunu giderilebilir.
Lojistik ve dağıtım sorunları: Taşıma maliyetleri, çeşitli etkenlere bağlı olarak artabilir. Dahası dağıtım ağındaki karmaşıklıklar, teslimatların gecikmesi ve benzeri lojistik verimsizlikler ortaya çıkabilir. Ancak tüm bu sorunlar, rota optimizasyonu yapılarak engellenebilir. Lojistik yönetim sistemlerine geçiş yapılarak tedarik zinciri için önemli hız ve esneklik konularında kayda değer gelişmeler gözlemlenebilir.
Hatalı stok yönetimi: Yönetim aşamasında yeterli özenin gösterilmemesi, stoğun aşırı şişmesi veya azalması sorununu beraberinde getirebilir. Bu sorun envanter kontrolündeki hatalarla birleşince tedarik zincirindeki aksaklıklar mali tablolara zarar olarak yansıyabilir. Hatalı stok yönetiminden kaynaklı olumsuzlukları gidermek için Just-in-Time ve online envanter yönetim sistemlerine geçiş yapılabilir.
Bilgi akışı ve iletişim sorunları: Bilgi akışındaki gecikmeler ve insan kaynaklı hatalar, departmanlar arası iletişimin etkin kurulamamasına sebep olabilir. Bazı teknik aksaklıklar, veriye erişimi zorlaştırabilir. İletişimin ve bilgi akışının önündeki engelleri kaldırmak için geleneksel yöntemlerden vazgeçilip ERP ve SCM yazılımları kullanılmaya başlanabilir. Süreci optimize etme kapasitesine sahip bu tür çözümler, gerçek zamanlı veri paylaşımı avantajını belirgin hale getirir.
Tedarik zinciri yönetiminde yaşanan sorunlara çözüm arayışındaki işletmelerin dijitalleşmeye önem vermeleri dikkat çekici faydalar sağlar. Bu senaryodan bahsedildiğinde hemen akla akıllı SCM çözümleri ve endüstri 4.0 kavramı gelir. Akıllı tedarik zinciri yönetim yazılımlarının sağladığı faydalar şu şekilde listelenebilir:
Konu dijital tedarik zinciri olunca, endüstri 4.0 ile elde edilebilecek kazanımları bir kez daha hatırlamakta yarar var.
Teknolojik ilerlemeler gözlemlenerek gelecekte tedarik zinciri yönetiminin daha entegre ve dinamik yapıya kavuşacağını söyleyebilmek mümkündür. Gerçek zamanlı simülasyon üzerinden oluşturulacak sanal modeller, yönetim süreçlerini daha iyi anlamayı mümkün kılabilir. Hatta hangi noktalarda optimizasyon yapılması gerektiği sanal ikizler yardımıyla kolayca anlaşılabilir.
İlerleyen yıllarda tedarik zinciri yönetimi süreçlerinde, daha kapsamlı makine öğrenimi ve yapay zeka algoritmalarının desteğinden faydalanma imkanı doğabilir. Bu durumun doğal bir sonucu olarak stok ve risk yönetiminden talep tahmine kadar birçok konuda karar alma süreçleri otomatikleştirilebilir. Söz konusu kazanıma ek olarak hizmetlerin ve ürünlerin kişiselleştirilmesi özelinde daha tutarlı içgörüler oluşturulabilir.
Tedarik zincirinin müşteri deneyimi ile entegre hale getirilmesi, müşteri memnuniyetinde artış sağlayabilir. Gelecekte müşteri geri bildirimleri doğrudan tedarik zinciriyle entegre edilerek aksayan süreçlerde hızlı iyileştirmeler yapılabilir. Bu avantajın yanı sıra kişiselleştirilmiş ürün/hizmet sunumunun beraberinde getireceği farklılaşma, işletmenin hedef pazarlardaki konumu güçlendirebilir.
Bu internet sitesinde yer alan tüm içerikler, ziyaretçilere bilgi verilmesi amacıyla hazırlanmış olup tavsiye amacı taşımaz. Logo sitede yer alan bilgilerin doğruluğu, güncelliği ve kullanılması konusunda herhangi bir güvence sunmaz. İlgili bilgiler kullanılmadan önce ilgili konu hakkında bir profesyonelle ile görüşülmesi tavsiye edilir. Logo bu sitede yer alan içerikler sebebiyle doğabilecek zararlar bakımından sorumluluk kabul etmez. Lütfen siteyi ve sitedeki bilgileri kullanmadan önce Kullanım Koşulları’nı okuduğunuzdan emin olunuz.
Ürünler hakkında bilgi isteyebilir, demo talebinde bulunabilirsiniz. Uzmanlarımız sizi ihtiyacınıza göre en doğru çözüme yönlendirecektir.