facebook
Genel

Likidite nedir? Likidite oranları

İçerikler

1. Likidite oranları neye göre hesaplanıyor?

2. Likidite artışı nasıl yapılıyor?

3. Likidite krizi nedir?

Likidite; finansal bir varlığın nakde dönüşmedeki kolaylığına denir. Bir finansal aracın likiditesinin yüksek olması kolayca nakde yani paraya dönüşmesi demektir. Likiditesi en yüksek olan yatırım aracı nakit paradır. Duran varlıkların ise likiditesi düşük olur. Yatırım yapılırken finansal aracın likiditeye kolay dönüşüp dönüşmediğine bakılır. Likidite gerçek ve teknik olmak üzere ikiye ayrılır. Gerçek likidite tavsiye edildiğinde var olan borçların ödenebilmesidir. Teknik likidite ise vadesi gelen borçların ödenebilmesine denir. Likidite oranı ise vadesi gelmiş borçların ödenebilme oranını ifade eder. Likidite kavramı çok yönlü olup detaylıca bilinmesi gereken bir ekonomi kavramıdır. Bu blog yazısında likidite oranları neye göre hesaplanır, likidite artışı nasıl yapılır ve likidite krizi nedir? gibi soruların cevaplarını detaylı bir şekilde öğrenebilirsiniz.

Likidite oranları neye göre hesaplanıyor?

Likidite oranının neye göre hesaplandığına geçmeden önce likidite oranı ne ifade eder onu bilmekte yarar var. Likidite oranı, ticari faaliyet gösteren işletmelerin mevcut kısa vadeli borçlarını ödeyebilme gücünü ifade eder. Şirketler borçlarını ödeyebilme gücünü korumak için her zaman ellerinde dönüştürülebilir varlıkları tutmak ister. Ayrıca, dönüştürülebilir varlıklar nakde dönüşmediği sürece vergilerinden düşme gerçekleşir. Bu durum likidite vergisi olarak adlandırılır.

Likidite oranları hesaplanırken 2 unsurun bilinmesi gerekir: Dönen varlıklar ve kısa vadeli yabancı kaynaklar. 

1. Dönen varlıklar: Nakit olarak kasada ya da bankada tutulan veya en geç 1 yıl içinde nakde dönüşmesi öngörülen varlıkları ifade eder.

2. Kısa vadeli yabancı kaynaklar: En fazla 1 yıl içerisinde ya da faaliyet dönemi içerisinde ödenecek yabancı varlıkları ifade eder.

Likidite oranları hesaplanırken bu iki temel değer ve diğer değişkenler dikkate alınır. Likidite hesaplanırken 3 farklı metot uygulanır. Şimdi bu metotları tek tek inceleyebiliriz.

Cari oran

İşletmelerin dönen varlıklarının kısa vadeli yabancı kaynaklara bölünmesiyle cari oran bulunur. Cari oran, işletmenin net sermayesinin ticari faalyetlere devam edip edemeyeceğini ön görmek için kullanılır. Cari oranın genelde 2 olması devamlılık için idealdir. Yani dönen varlıkların kısa vadeli yabancı kaynaklardan en az 2 kat fazla olması gerekir. Cari oranın 1'den fazla olması işletmenin net çalışma sermayesinin yeterli olduğunu ve borçlarını ödeyebildiğini gösterir.

Asit test oranı

En sık kullanılan likidite hesaplama yöntemidir. Asit test oranında likiditesi düşük olan varlıklar hesaplamaya dahil edilmezler ve şirketin gerçek net çalışma sermayesini görmek için kullanılırlar. Asit test oranı cari orana göre daha ince ve hassas hesaplamalar içerir. Dönen varlıklardan düşük stoklar çıkarıldıktan sonra kalan rakam kısa vadeli yabancı kaynaklara bölünür ve böylece asis test oranı (likidite oranı) elde edilir. Kısa vadeli borçların ödenme gücü bu durumda stokların durumuna bağlı olarak artar ya da azalır.

Nakit oran

Nakit oran, işletmenin alacaklarını tahsil edememesi veya satışlarının durması halinde kısa dönem borçlarını ödeme gücünü belirlemek için kullanılır. Dönen varlıklardan alacak ve stoklar çıkarıldıktan sonra elde edilen nakit tutarın kısa vadeli yabancı kaynaklara bölünmesiyle elde edilir. Burada nakit ya da likiditesi yüksek unusurların dikkate alındığını belirtmekte fayda var. Eğer çıkan oran 0,20 ve 1 arasındaysa işletme kısa vadeli borçlarını ödeyebilecek likidite akışına sahiptir denebilir.

Bu oranlar hesaplanırken şirketlerin faaliyet gösterdiği alanlar ve şirketlerin satın alma ve satış politikaları da ayrıca değerlendirilmelidir. Kimi şirketler yapısı gereği daha çok duran varlıkları elinde bulundurabilir.

Likidite artışı nasıl yapılıyor?

Likidite artışı yapmanın temel yöntemi çok daha fazla nakit para kullanmaktır. Sürekli nakit para kullanarak ya da nakit paraya dönüşmesi yüksek olan varlıklar kullanarak likidite artışı yapılabilir. Bunlara ek olarak devletler tahvil satın aldığında, piyasaya kullanımı için para bastığında ve devletlerin borçlanma oranı arttığında likidite artışı gerçekleşmiş olur. Likidite artışı çoğu durumda olumsuz olarak bakılan bir durumdur. Sürekli likidite artışı ekonomilerde uzun vadede çeşitli problemlere yol açabilir. 

Likidite krizi nedir?

Likidite krizi işletme ve devletlerin yaşayabileceği krizlerin başında gelir. Likidite krizi kısacası kredi ile borçlanma yapan kurumların borçlarını ödeyememesini ifade eder. Borçlar nakit olarak ödenmediği için likidite yani nakit para kullanımında azalma olur.  Likidite krizi olmaması için şirketlerin dönüştürülebilir varlıkları ile nakit paranın dengeli olması gerekiyor. Likidite krizi yaşandığında ise şirketin varlıklarının değeri düşeceği için bu varlıkların nakde dönüşme oranı azalır. Likidite krizi olduğu durumlarda kişiler nakit para kullanmak istemez, piyasalarda korku baskın olur ve borç işlemleri devam edemeyeceği için bankacılık krizi çıkabilir. 

26.10.2022
Detaylı bilgi için Sizi Arayalım.
Telefonunuza doğrulama kodu gönderilecektir.

Aydınlatma Metni’ni okudum, onaylıyorum.

Bu internet sitesinde yer alan tüm içerikler, ziyaretçilere bilgi verilmesi amacıyla hazırlanmış olup tavsiye amacı taşımaz. Logo sitede yer alan bilgilerin doğruluğu, güncelliği ve kullanılması konusunda herhangi bir güvence sunmaz. İlgili bilgiler kullanılmadan önce ilgili konu hakkında bir profesyonelle ile görüşülmesi tavsiye edilir. Logo bu sitede yer alan içerikler sebebiyle doğabilecek zararlar bakımından sorumluluk kabul etmez. Lütfen siteyi ve sitedeki bilgileri kullanmadan önce Kullanım Koşulları’nı okuduğunuzdan emin olunuz.

Logo Yazılım hakkındaki sorularınız ve talepleriniz için

Ürünler hakkında bilgi isteyebilir, demo talebinde bulunabilirsiniz. Uzmanlarımız sizi ihtiyacınıza göre en doğru çözüme yönlendirecektir.


Bize yazın size biz ulaşalım
Telefonunuza doğrulama kodu gönderilecektir.

Aydınlatma Metni’ni okudum, onaylıyorum.