Yapay zeka aracı ile özetlenmiştir
İK yönetimi ve teknolojinin etkileşimi günümüzde şirketler için büyük önem taşıyor. Yapay zeka ve teknolojinin insan kaynakları üzerindeki etkileri incelenirken, İK yöneticilerinin gelecekteki rolü ve teknoloji ile ilişkileri ele alınıyor. Logo Yazılım'ın İK çözümleri, İK yöneticilerine veri odaklı kararlar almada yardımcı olurken, teknolojinin çalışma ortamında nasıl bir değişim yaratabileceği üzerinde duruluyor. Bu değişimler ve yeni teknolojilere uyum sağlama konusunda İK yöneticilerinin nasıl bir rehberlik yapması gerektiği vurgulanıyor.
İçindekiler
1. Teknolojinin çalışma ortamındaki rolü
2. Logo, İnsan kaynakları yöneticilerinin yanında
3. İK yöneticileri üst yönetime geçiyor
Günümüzde şirketlerin çalışanlarına karşı tutumu, sunduğu her tür imkan ve çalışan mutluluğu çok daha önemli hale gelmiş durumda. Buna bağlı olarak da insan kaynakları yönetimi de daha dikkat edilmesi gereken bir hal aldı. Şirketlerin İK yönetiminde yazılımların ve teknolojinin rolü artarken, yakın gelecekte yapay zekanın bu alanda etkisini daha net görebileceğiz. Yazılım ve teknolojinin etkisinin insan kaynaklarında ne gibi değişimler yaratabileceğini bu yazımızda anlatıyoruz.
Yapay zeka konusunu işleyen pek çok haberde, yakın gelecekte bazı mesleklerin ne gibi değişimler yaşayacağı hatta kimi mesleklerin tamamen ortadan kalkacağı konusuna dair bilgiler yer alıyor. İşletmelerin insan kaynağını zamanın gereklerine ve iş yapış biçimlerinin değişimine uygun biçimde sürdürebilmesi için İK (insan kaynakları) departmanlarının önemi daha da artacak.
Bu noktada, İK yöneticilerinin rolü de değişiyor ve değeri artıyor. Logo Yazılım’ın İK çözümleri şimdiden İK yöneticilerine şirketin tüm kademelerine uzanabilme ve etkin bir yönetim imkanı sunuyor. Yakın gelecekte İK yöneticilerinin çalışan etkileşimi ve üretkenliğini güçlendirmesi konuları da öne çıkacak.
Şüphesiz insan kaynakları yöneticilerinin teknoloji yeteneği noktasında olmasa da, teknoloji anlayışıyla ilgili yaklaşımlarını geliştirmeleri de gerekecek. Elbette teknoloji son hızla günlük hayatın ve iş hayatının içine sinmeye devam ediyor.
Çalışanlar tarafında teknolojinin çalışma ortamında da aynı rahatlığı ve uysallığı sunacağı yönünde bazı beklentiler oluşuyor. Bu sadece kullanım kolaylığı ve hareket özgürlüğüyle alakalı da değil. Ortam, zaman ve mesafe ne olursa olsun onlara görmelerini, paylaşmalarını, hoşlanmalarını ve inovasyon yaratmalarını sağlayacak güçlü bir tamamlayıcı sosyal bileşene ihtiyaç duyuyorlar.
Çoğu zaman ise çalışma ortamı teknolojisi, çalışanların sahip olduğu ve kullandığı araçları karşılamada yetersiz kalıyor. İnsanlar kullandıkları teknolojinin sınırlayıcı olduğunu ve daimi sosyal etkileşimi engellediğini gördüklerinde bu, hüsrana ve kurumun iş yeri teknolojilerini tekrar gözden geçirmesi yönünde taleplere yol açabiliyor.
Mesela en iyi çalışan yarışması: Yöneticilerin, kalıcılık ve üretkenliğin ikisi için de bu tür taleplere kulak vermesi önemlidir. Sonuçta bu teknolojiler alışık olduğumuz etkileşim normlarını değiştirmekle kalmıyor, ayrıca çalışma ortamını daha az hiyerarşik, daha açık ve inovasyona daha yatkın hale getirmede öncü rol üstleniyor. İK, bu mesajı ve çalışan taleplerini karşılamak üzere yapacağı rehberliği yöneticilere ulaştırmada kanal görevi üstleniyor.
Çalışma ortamının bir parçası haline gelen ileri teknolojilerin bazıları, aynı zamanda çalışanlar arasında belirsizlik ve stres gibi etkenlere de yol açıyor. Yapay zeka ve robot bilimindeki gelişmeleri ve bunların çalışma ortamı ve insan işleri üzerinde nasıl bir değişim yarattığını düşündüğünüzde, çalışanların neden endişe duyabileceğini görebilirsiniz. Çalışanlar kendilerine, böyle teknolojiler iş ortamının bir parçası haline gelecekse, oluşacak değişime nasıl hazırlanmalıyım diye soruyorlar.
Çalışanların (ve yöneticilerinin) bu cevapları bulacağı yer ise İK. Yani, teknolojinin yaratacağı etkiler üzerinde somut bir kavrayış sahibi olmak, bilgi paylaşmak ve çalışanlara rehberlik sunmak.
En az diğer departmanlar kadar İK takımının da çalışma ortamının ne durumda olduğunu ve performansın nasıl artırılabileceğini anlamada liderlere yardım eden veriye ve içgörüye zemin hazırlayan teknolojileri bulundurmaya ihtiyacı var.
Gelişmelerin ne yönde geliştiğine dair sezgi sahibi olmak artık yeterli değil. Kurumun diğer parçaları gibi, İK da veri güdümlü olmalı. Logo’nun İnsan Kaynakları ürünleri kullanılarak, dahili kurum verisi kadar sosyal medya paylaşımlarından içgörü geliştirilebilecek fırsatlar elde ediliyor.
Logo Yazılım, köklü geçmişe sahip teknoloji uzmanlığının katkısıyla ve iş ortaklarıyla beraber çalışarak; çalışan verimliliği geliştirme, sürdürme ve ölçmede yardımcı olan özgün araçlar geliştiriyor.
Bunun veri etmenli bir sürece dönüşmesi nedeniyle, insan kaynakları müdürlerinin, kendi kurumlarından teknolojiye aşina olan insanlarla iyi ilişkiler geliştirmenin yanında bağımsız uzmanlardan da yardım almaya ihtiyacı var.
BT ve süreç yürütmede çalışanlarla söyleşi kurmalılar ve kurum çapında yapılacak bir teknoloji yatırımı kararı alınırken İK ihtiyaçlarının da göz önünde tutulduğundan emin olmalılar. Kısacası, İK müdürlerinin ihtiyaç duyduğu kabiliyetler değişiyor. Şayet veriyi anlamıyorsanız yanlış meslektesiniz demektir.
İK liderlerinin bu ilişkileri kurması ve o söyleşileri yapması için bir başka güçlü neden daha bulunuyor. Özellikle de pazarlama bölümü çalışanlarıyla. Pazarlamanın işi müşterileri dinlemek ve bunu yaparken veriyi kullanmaktır. Bu yüzden İK’ın işi de çalışanları dinlemek ve verinin bir amaç için nasıl kullanılabileceğini anlamaktır. Pazarlamacılar müşterilere nasıl yaklaşıyorsa, İK çalışanları da sundukları şey hakkında olabildiğince inovatif ve rekabetçi olmalıdır.
İşe alma, işte tutma ve etkileşim kurma rolünün ötesinde, insan kaynakları aynı zamanda kurumun en tepesine kadar uzanan bir rehberlik görevi de üstleniyor. İK yöneticileri daima saf gerçeği açıklama pozisyonunda ve zorunluluğunda. Ayrıca her zaman etik davranış hakkında duyarlı ve dikkatli olmalı, ahlaki problemlerin üzerine gitmeliler.
Burada da teknolojinin kurum ve özellikle çalışanlar üzerinde bıraktığı etki hakkında derin bir anlayış gerekiyor. Ayrıca edinilen bilgilerin nasıl kullanıldığı ve nasıl edinildikleri hakkında zor sorular sorabilmeliler.
Teknoloji, şirketlerin üretkenliği son derece doğru bir biçimde, saniye saniye gözetleyebilmesini sağlayabiliyor. Böyle bir şeyin mümkün olması, bunun gerekli olduğu ya da insani olduğu anlamına gelmiyor tabi.
Mesela, üretkenliği ve kuruma sağladığı kıymeti değerlendirmek için gerçekten de her çalışanın tuvalette ne kadar zaman harcadığını hesaplamak istiyor muyuz? Esnek iş ortamları çalışanların iş-hayat dengesini düzenlemede faydalı olsa da, dönemsel ve dış kaynak çalışanları potansiyel olarak risklidir. Böyle bir durumda nasıl bir etik esneklik sağlayabilirsiniz ki? İş ortamına daha fazla robotik aygıtlar yerleştirdikçe, bilinçsiz önyargıyı teşvik etmediğimizde nasıl emin olabiliriz?
Kurumun verimli ve etkili çalışmasında HR’ın önemi düşünülünce, doğru seçimler yapmada ve değer göstermede kullanılan araçlar ve veri ile İK yöneticileri artık şirketlerde üst yönetimin hayati üyelerinden biri haline geldiler. Daha derin bir veri anlayışıyla, verimli ve etik bir çalışma ortamı yaratmada ve yürütmede büyük katkılar sağlayabilirler.
Bu internet sitesinde yer alan tüm içerikler, ziyaretçilere bilgi verilmesi amacıyla hazırlanmış olup tavsiye amacı taşımaz. Logo sitede yer alan bilgilerin doğruluğu, güncelliği ve kullanılması konusunda herhangi bir güvence sunmaz. İlgili bilgiler kullanılmadan önce ilgili konu hakkında bir profesyonelle ile görüşülmesi tavsiye edilir. Logo bu sitede yer alan içerikler sebebiyle doğabilecek zararlar bakımından sorumluluk kabul etmez. Lütfen siteyi ve sitedeki bilgileri kullanmadan önce Kullanım Koşulları’nı okuduğunuzdan emin olunuz.
Ürünler hakkında bilgi isteyebilir, demo talebinde bulunabilirsiniz. Uzmanlarımız sizi ihtiyacınıza göre en doğru çözüme yönlendirecektir.